Just like Virginia, all inherent delusions and identities women have are actually rhythms of their lives! Things that make us the way we are such as our stream of consciousness, things in our subconscious, what we experience, and our emotions as well as the things we know and do not know compose this rhythm. We always carry these rhythms in us in life that are articulated and noticed in addition to the ones that are not articulated and go unnoticed. We simply become more than one women ''as a woman'' with the identities we accept and roles we leave behind. 

The footage used in “as a woman” seeks to tell the other person it comes eye to eye with about its rhythm and feeling. “as a woman” is made up of coincidental elements. 

A relatively modest space was created for the work on İstiklal Street which is one of the busiest places in İstanbul on a random day. We conducted interviews with and shoot videos and photos of the women who were passing by the spot and accepted to be included in the work. We asked every woman whose photo was taken the question ''have you met the rhythm in your life?'' After spending half a day, similarities of the women's who have never met each other before feelings and the subordination they experience as well as their rhythms with different forms but similar effects were revealed and brought about a deep experience. In this sense, the footage used in the work tries to represent the women's rhythms, showing their immediate answers. 

“as a woman” is about sharing with the audience the situations that cannot be defined as pure joy or sadness and the rhythms that are independent of their reason or the moment they are in and do not lead to anywhere. It is the demonstration of the woman carrying more than one woman inside through these rhythms. 

***

“as a woman”*, Virginia Woolf’un Dalgalar adlı kitabından esinlenilerek oluşturuldu. Bir kadın olarak Virginia, hissettiklerini kelimeleriyle ifade eder. O, tarihte ilk defa, şiiri düz yazıya uyarlayan filozof olması ile bilinir. Virginia’nın günleri bazen yalın bazen de şiddetli olabilen iniş-çıkışlarla doluydu. Bu hayatının ritmiydi ve şiir gibiydi. Eğer hayatın kendisinin bir ritmi var ise sanatının da olmalıydı! 

Tıpkı Virginia gibi her kadının içinde yatan sanrılar ve kimlikler aslında onların hayat ritimleridir! Bilinç akışımız, bilinçaltında olanlar, yaşadıklarımız, davranışlarımız, duygularımız gibi bizi biz yapan şeyler ile bildiklerimiz ve bilmediklerimizin her biri bu ritmi oluştururlar. Dile dökülenler ve farkedilenler bir yana, dile düşmeyen ve farkedilmeden gelip geçen bu ritimleri hayatımızda hep taşıyoruz. Kabul ettiğimiz kimliklerimiz ve geride bıraktığımız rollerimiz ile “bir kadın olarak” birden fazla kadın olu’veriyoruz.

“as a woman” çalışmasında yer alan görüntüler, ritmini ve hissini kendisi ile göz göze gelen diğer kişiye anlatmak ister. 

“as a woman” rastlantısal öğelerden oluşur. Eser için rastgele bir günde, İstanbul’un en hareketli yerlerinden biri olan İstiklal Caddesi üzerinde nispeten mütevazi bir alan yaratıldı. Eser, o alanın önünden geçip gitmekte olan ve çalışmaya dahil olmayı kabul eden kadınlarla yapılan karşılıklı sohbetlerin video ve fotoğraf çekimleri ile gerçekleştirildi. Fotoğrafı çekilen her kadına “hayatınızdaki ritimle tanıştınız mı?” sorusu soruldu. Geçen yarım günün sonunda, birbirlerini daha önce hiç tanımayan kadınların hisleri ve yaşadıkları tahakkümün benzerlikleri; formu farklı ancak etkisi eşit derecede benzer olan ritimleri ile görünür oldu ve derin bir deneyim yaşattı. Bu bağlamda eserde yer alan görüntüler, kendilerine sorulan soruya kadınların o anki cevabı niteliğindedir ve ritimlerini temsil etme gayretindedir. 

“as a woman” sadece sevinç ya da üzüntü olarak tanımlanamayacak olan durumların; bir yere varmayan, nedeninden ya da anından bağlamsız olan her ritmin, izleyici ile paylaşımıdır. Bu ritimler ile bir kadının içinde birden fazla kadını taşımasının anlatımıdır.


*bir kadın olarak.​​​​​​​
Back to Top